Ferhunde’nin çamaşır makinesi bozuldu. Makinenin düğmelerini sanki anlarmış gibi rasgele kurcaladı. Hep öyle yapardı. Evde bir elektrikli alet bozuldu muydu; Ferhunde aletin bütün düğmelerine basar, açar, kapatır; daha da olmazsa aleti fişten çekip yeniden takar, yine sonuç alamazsa oflaya puflaya, dizlerini ovalayarak salona gider, kendini kanepeye atardı.
O gün de öyle oldu. Kaç yıllık makine! O da Ferhunde gibi eskimişti artık. Ne var ki yeni bir makine almanın hiç sırası değildi.
Sorunu çözmek için, kafasını toplaması gerekiyordu. Kendini kanepeye attı. Gözlerini tavana dikip düşündü. Bu işi kendisi halletmeliydi. Ziya’ya kalırsa, o çamaşırlar yıkanmaz, çürürdü. Ziya’nın tarzı, evlere şenlik! Önce, makinedeki çamaşırlar çıkacak! Adam, banyoda ne varsa dışarı çıkarıp, kendine rahat bir çalışma alanı yaratacak. Sonra, evdeki elektrikli aletlerin kullanma kılavuzlarının olduğu kutu ortaya getirilecek. Bütün kılavuz kitapçıkları ortaya dökülüp, çamaşır makinesine ait olan kitapçık bir yana ayrılacak. Sonraki iş, kutunun yeniden, özenle yerleştirilme işi… Kılavuzun iyice okunup, bozukluğun nereden kaynaklandığını bulmak için de birkaç saat gerek!
Yazının tamamını okuyun »