Kuru gürültüye pabuç bırakan adam
Zelin Artuğ
O sabah Halil, sanki günlerdir uyuyormuş da uykusu iyice kanmış gibi birden uyandı. Ellerini başının altına koydu, tavandaki ışık demetine dikti gözlerini. Perdenin aralığından giren ışık demeti, dümdüz bir yol izleyip, tavana vuruyor, tavanda kımıldayıp duruyordu. Işık, gözüne canlı bir varlık gibi göründü. Hani elini uzatsa, bir iki zıplayıp kaçacaktı neredeyse.. Ortaokulda haşarı bir arkadaşı vardı. Cebinde küçük, yuvarlak bir ayna taşırdı. Öğle teneffüsünde okulun bahçe duvarının üstüne tüner, bahçedeki kızlara ayna tutardı. Öyle ustalıkla yapardı ki bu işi, kızlardan hiçbiri ayna tutanın kim olduğunu öğrenemezdi. Aynadan yansıyan ışık zıplayıp dururdu. Tavandaki ışığa bakarken, bunu anımsadı.